Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Metabolizma kontrolüyle kilo devretmek muhtemel

17.02.2021
220
Metabolizma kontrolüyle kilo devretmek muhtemel

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, metabolizmayı etkileyen faktörlere dikkat çekti. Doç. Dr. İlhan, metabolizmanın canlı bir hücrede oluşan bütün kimyasal reaksiyonlara bahşedilen genel bir isim olduğunu belirterek, “Vücuda alınan besinlerin yakılarak enerjiye dönüştürülmesi olarak da tarif edilebilir. Besinlerle aldığımız enerji vücutta dağıtılmış amaçlarla kullanılır. Bunlardan ilki organlarımızın kastetmek için sarf ettiği enerjidir. Yani kalbimiz, beynimiz, bağırsaklarımız gibi bütün organlarımız kastetmek için belirtilen bir enerjiye gereksinim duyar. Bu bizim ‘bazal metabolizmamızı’ oluşturur. Diğeri ise kendi kontrolümüzdeki kaslarımızla hareket, alıştırma gibi faaliyetlerle harcadığımız enerjidir. Besinlerle aldığımız enerji bazal metabolizma ve günlük aktivelerimizde kullandığımız enerji ile bir denge halindedir. Eğer besinlerle aldığımız enerji harcadığımıza tarafından fazlaysa karoser bunu depolamaya başlar (özümleme olayları bütünü) ve kilo alırız. Egzersiz ve bazal metabolizma için kullandığımız enerji daha fazlaysa denge depoları aydınlatma yönüne kayar (katabolizma) ve kilo veririz” açıklamasında bulundu.

“Yaş, cinsiyet ve kilo kaybı etkiliyor”

Yaşla birlikte metabolizmanın değiştiğini açıklayan Doç. Dr. İlhan, şöyle devam etti: “Kilo almaktan şikâyet eden birçok kişiden geçmiş yıllarla ilgili ‘Daha önce de aynı miktarda yemek yemek yiyordum, ama kilo almıyordum’, ‘Eskiden de fazla hareket etmiyordum, ama aynı kiloda kalıyordum’ gibi çeşitli karşılaştırmalar duyarız. Bu değişimin olağan fakat ikna edici bir sebebi vardır o da yaşlanmadır. Yaşlanma ile bazal metabolizma hızı dediğimiz organlarımızın tükettiği enerji miktarı azalmaya başlar. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, her etken benzer kalsa bile kişinin 40 yaşındaki bazal metabolizma hızı 20 yaşındakine kadar terbiyesizce günde 150 kalori daha azdır. Bazal metabolizmayı etkileyen öteki belli başlı faktörler zirve, kilo ve cinsiyettir. Kilo verdikçe bazal metabolizma hızı azalır. Kişinin perhiz yaparak kilo verince, benzer diyeti yapmasına rağmen değişmez kiloda kalmasının sebeplerinden biri bazal metabolizma hızının kilo verince düşmesidir. Bazal metabolizmayı etkileyen diğer kayda değer bir etmen cinsiyet olup erkeklerde metabolizma hızı kadınlardan daha yüksektir.”

“Kilo kaybı için işin matematiğini öğrenin”

Doç. Dr. İlhan, uygulanan diyete rağmen kilo kaybının neden olmadığını ise şu şekilde açıkladı: “Bilhassa obez olmayıp artı kilolu olan hastalar (Ceset kitle indeksi 25-29,9 kg/cm2 olan kişiler) ara sıra yalnızca birkaç hesaplama yoluyla kilo vermenin önündeki engelleri aşabilir. Aldığınız kalorinin, aktivite ve bazal metabolizma ile harcadığınız kaloriden düşük olması kilo devretmek için şarttır. Aradaki farkın büyüklüğü ve süresi ise kilo verme hızınızı ve geri almamayı ifade eder. Diyelim ama 90 kg, 165 cm boyunda, 30 yaşında bayan bir hasta ayda 4 kg vermek istiyor. Bu kişinin bazal metabolizma hızı formül ile hesaplanacak olursa 1680 kcal/gündür. Bir kişinin ayda 4 kilogram yani haftada 1 kilogram vermesi için aldığı kalori ile yaktığı kalori ile arasındaki farkın kabaca günde bin kalori olması gerekmektedir. Afiyet açısından 1000-1200 kalorilik diyetlerin altına düşülmesi önerilmediği için örneğimizdeki kişinin ayda 4 kilo vermesinin tek yolu aktivite ve egzersiz ile yaktığı kaloriyi arttırmasıdır. Her gün yapılacak 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme ya da açma germe egzersizleri kilo verme ile yürek sağlığı açısından da olumlu katkılar sunar. Alıştırma ile harcanan kalori egzersizin süresi kadar egzersizin tipi ve ağırlığı ile de ilişkilidir.”

“Artı kilonun nedeni cushing sendromu olabilir”

Eğer diyete ve egzersize karşın hasta kilo veremiyorsa bir doktor kadar değerlendirilmesi gerektiğine uyarı çeken Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri verdi: “Bu değerlendirmede obeziteye sebep olabilecek durumlar incelenmeli ve altta bir hastalık yatıp yatmadığı araştırılmalıdır. Örneğin hastanın obeziteye eşlik eden vücut (santral) kısmında yağlanma, tüylenme, adet düzensizliği, karında mor çatlaklar, yüzde yuvarlaklaşma gibi belirtileri varsa cushing sendromu gibi böbreküstü bezi hastalıkları kilo verememenin sebebi olabilir. Çağdaş tıbbın obezite tedavisinde rolü obeziteyi tedavi etmenin yanında obezitenin gelişmesini önlemektir. Bunun için özellikle tehlikeli bireylerde metabolizmayı yaratıcı parametreler titiz gözden geçirilmeli, bireye obeziteden korunması için yapılması gereken yaşam biçimi değişiklikleri etraflıca anlatılmalıdır. bununla birlikte obezite tedavisi için perhiz ve çalışma gibi yaşam kalitesi değişiklikleri ile kilo vermekte zorlanan hastalar farmakolojik tedaviler için ilgili hekime başvurmalıdır.”

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.