‘Mucize diyet’lerin vücudunuza olan etkileri
Soruya soruyla yanıt vereyim isterseniz… Karbonhidratlarla proteinler yiyeceğin içinde zaten ayrılamazken yemek yemek olarak ayrılması düşünülebilir mi?
Dilerseniz önce gıda öğelerini tanıyalım…
Karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve su, doğada yer alan gıda öğeleridir. Makro gıda öğeleri dediğimiz ve enerji veren 3 esas besin öğesi ise karbonhidrat, protein ve yağdır. Bu besin öğelerini öbür türde ve miktarda taşıyan yiyecekler bulunur. Bunları birbirinden karışıklığa itmek mümkün değil diyorum çünkü süt veya yoğurt tükettiğinizde benzer anda protein ve karbonhidrat alırsınız.
Tahıl grubu yediğinizde; karbonhidratla birlikte bitkisel protein alırsınız. Yani doğada zaten bunlar birleşmiş olarak yer alır. Bizim ayırmamız olası değildir. Proteinlere gelecek olursak vücudun yükselme ve gelişmesinde, dokuların tamirinde ve çoğu hücrenin görevini yerine getirmesinde proteinlerin kayda değer rolü vardır diyebiliriz. Vücudun karbonhidrat ve yağlardan protein sentezlemesi muhtemel olmadığından proteinlerin besinlerle dıştan alınması zorunludur. Bütün hayvansal ve bitkisel besinler protein içerir, ancak tedarik ve kalite bakımından birbirinden öbür proteinler olduğunun da altını çizmek gerekir.
Protein, et, tavuk, balık, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklı gıdalarda olabildiği gibi kuru baklagiller, ekmek, bulgur gibi nebati kaynaklı gıdalarda da vardır. Bitkilerden sağlanan proteinde bir takım elzem amino asitlerin eksik bulunması ve sindirilme oranlarının düşüklüğü bu proteinlerin vücutta kullanılma oranlarını düşürür.
Vücutta enerji kaynağı olarak da kullanılan proteinin 1 gramı, 4 kalori verir. Jurnal alınan enerjinin yüzde 12-15’i proteinlerden karşılanmalıdır. Kilogram başına günlük 0,8-1 gram protein alımı ise gereksinimi karşılamaya yeterlidir.
Fazla protein tüketilirse ne olur
Proteini yüksek besinleri pozitif tüketmek ya da artı protein elde etmek, kemik erimesine, kanda ürik asit seviyesinin artmasına, sonunda da gut adı bahşedilen eklemlerde şişkinlik ve ağrıyla kendine bildiren hastalığa neden olabilir. Hem yüksek proteinli bir diyette fazla posa alınmadığı için kabızlığa niçin olabilir. Et, yumurta ve kuru baklagil (kuru fasulye, mercimek, nohut vb.) türü gıdaları tüketirken de dikkat edilmelidir.
İşte bazı diyetler ve bunların vücudunuza olan etkileri…
Lahana çorbası diyeti: oldukça çok lahananın çorba haline getirilip gün boyu tüketilmesi esasına dayanır ya da lahana suyu kullanılır. Çok posalı bir sebze olan lahana, bolca tüketildiğinde kısa süreliğine tokluk hissini yaratır ve bağırsak çalışmasını da artırdığı için birey kendisini kilo vermiş hisseder. Halbuki vücutta yalnızca su kaybına niçin olur. Hem birey dengesiz ve beceriksiz beslendiği için bazı hastalıklara zemin hazırlar.
Beverly Hills diyeti: Bu diyette yalnızca meyveler yer alır. Karbonhidrat içeriği yüksek, protein ve yağ içeriği düşüktür. Bazı kan değerlerinin bozulmasına, bilhassa kan yağlarının yükselmesine sebep olabilir. Diyabetik kişilerde kan şekerinin yükselmesine yol açabilir.
Yüksek protein diyeti: Et ürünlerinin sınırsızca tüketilip ekmek, meyve, tahıllar gibi karbonhidrat kaynaklarının yenmemesi esasına dayanır. Karbonhidratların kesilmesi kısa sürede seri kilo kaybı sağlayabilir ancak kısa sürede verilen kiloların yağ kaybı sayılmayacağı unutulmamalıdır. Hem et ürünlerinin fazla tüketilmesi sonucu kolesterol yükselir, böbreklere aşırı tartı biner. Tahılların kesilmesine yan olarak da bir takım vitaminlerde eksiklik olabilir.
Düşük enerjili diyetler: Bu alıcı diyetlere ketojenik diyetler adı verilir. Karbonhidrat miktarı fazla kısıtlanmıştır. Protein ve yağ miktarı ise yüksektir. Karbonhidrat miktarı aşırı kısıtlandığında kanda keton cisimciklerinin artmasına yani ketozise niçin olurlar. Keton cisimciklerinin artması durumunda da rahatsızlık tablosu ortaya çıkar. Genelde 200-800 kalori aralarında enerji içerirler. Vücudun akışkan ve elektrolit dengesi bozulur, kemik erime riski artabilir, kanda ürik asit, yağ ve kolesterol yükselebilir. Hem baş ağrısı, sinirlilik, konsantrasyon eksikliğine, dermansızlık, kusma, ishal ile vücudun tüm dengesini bozabilirler.
Pritikin diyeti: Az yağlı ve yüksek posalı bir diyettir. Karbonhidrat ve nebati protein içeriği yüksektir. Kalsiyum ve B12 vitamin yetersizliğine neden olur. Hayvansal besinler yer almamıştır.
Henüz yorum yapılmamış.