Oruç tutarken en sık yapılan hatalar

İştah açan bakımlı pide… İftarla birlikte güzel koku gibi kokusuyla pide yerken kendinizi denetleme edemiyor musunuz? dahası sıcak yaz günlerinde oruç tutarken kana kana su içmek istiyor olabilirsiniz. Oruçluyken daha böylece fazla yiyecek ve tüketmek istemeniz olağan lakin dikkat! Ramazan, öğünlerinizin değişmesiyle birlikte gıda düzeninizin farklılaştığı bir aydır. Ramazan’da daha çok enerjiye ihtiyacınız olduğunu düşünüp gıda hatalarına düşmeyin. Bu dönemde yanlış beslenme alışkanlıkları sebebiyle kilo alabilir, metabolizmanız yavaşlayabilir, kan şekerinizde uyumsuzluk, sinirlilik, takâtsizlik, dikkatsizlik, konsantrasyon kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, amnezi, kesintisiz uyuma ricası, hazımsızlık, şişkinlik ve mide bulantısı gibi pek fazla afiyet sorunuyla karşılaşabilirsiniz. İşte Ramazan’da oruç tutarken en sık yapılan hatalar.

Orucunuzu buz gibi suyla açmayın

Özellikle yaz aylarında eşit gelen Ramazan günlerinde su, oruçluyken en büyük ihtiyacınız olabiliyor. Vücuttaki su oranı yüzde 1 azaldığında susama duygusal gelişiyor. Oruç tutarken susuzluk nedeniyle boğaz kuruyor ve bunun sonucunda iftarda başlangıçta doğrudan soğuk su içmek istiyoruz. Ancak fazla soğuk su ya da buzlu içecek içildiğinde ya da aşırı soğuk yiyecekler yenildiğinde, bunların temas ettiği doku hücrelerinin düzeni bozuluyor. Bu hücreler öldükleri veya devre dışı kaldıkları için vücudun savunma mekanizması negatif etkileniyor ve mikroplar iyi bir üreme ortamı buluyor. Bunun sonucunda bademcik, mide, idrar yolu ve akciğer gibi organlarda enfeksiyon gelişebiliyor. Sağlığınızı riske atmamak için orucu soğuk suyla açılmak yerine 8-10 derecede olan suyla açmanız daha doğru.

Çok sıcaktan da kaçın

Yapılan araştırmalarda süratli tüketilen yemeklerin ve çok sayıda içilen sıcak çayın yemek yemek borusu ile ağız içi kanserine yol açtığı yönünde bulgular saptama edilmiş. bu nedenle iftarda sıcak çorba içmekten ya da iftar sonunda sıcak çay tüketmekten kaçının. Bu riskin azalması için yemeğinizi soğutarak, çayınızı da ılıtarak içmeye özen gösterin. Hazımsızlık ve reflü gibi sorunların gelişimin durdurmak için de yemeklerinizi mutlaka iyi çiğnenip, yavaş tüketmeye de dikkat edin.

Pideyi sıcak sıcak yemeyin

İftarın vazgeçilmezi olan pideyi fazla sıcak tüketmekten mutlaka kaçının. Sıcak pide dispepsi sorununun yanı sıra yemek borusu ve ağız içinde tahrişe niçin olup ağız yaralarını tetikleyebiliyor. Pideyi sadece tadımlık tüketmeye de özen gösterin. Çünkü özellikle un ve şeker gibi kolay karbonhidrat taşıyan pide gereğinden pozitif yenildiğinde hipoglisemi ile hiperglisemi riskini yükseltiyor. Bu da insülin direncini artırarak karın bölgesi yağlanmasına sebep oluyor. Bunların yanı sıra pide, kolay karbonhidratlı olması sebebiyle posa içeriği düşük olduğu için bağırsak hareketleri de yavaşlıyor ve kabızlık gelişiyor.

Akarsu suyun yerini tutmuyor

Su içmek için susamayı beklemeyin. İftarla sahur arasında tüketeceğiniz suyun 2-2,5 litreyi bulmasına özen gösterin. Somurtkan halde ciltte kuruma, kabızlık gibi sindirim problemleri, adale krampları, yorgunluk ve sıcaklık duygusal gibi sorunlar gelişebiliyor. Bunların yanı sıra tatmin edici değişken almanız dengelenmiş bir tansiyon için de son derece önemli. Dere ve kahve gibi kafeinli içeceklerin suyun yerini tutacağı hatasına da düşmeyin. Çünkü dere ve kahveyi artı tüketmek çarpıntıya neden olurken, hem kafeinin idrar söktürme özelliği nedeniyle idrarla istikrarsız kaybı artıyor. Tüm bunların yanında dere ve kahveyle alabileceğiniz krema ve şeker de kilo kontrolünü zorlaştırıyor.

Sahursuz Ramazan olmaz

Oruç tutarken sahur belli başlı öğünlerinizden biri olacaktır ve kahvaltı öğününüz yerine geçecektir. O yüzden “Sahura kalkmama gerek yok” diyorsanız, gün içerisinde halsizlik, yorgunluk, düşük kan şekeri, konsantrasyon problemiyle karşısında karşıya kalabilirsiniz. Sahurda doygunluğun daha uzun süreli olmasını sağlamak için yumurta, peynir, süt gibi protein içeriği yüksek besinleri seçim edin. Daha dinamik, dinç hissetmek ve olası kabızlığı durdurmak için tam tahıllı, çavdarlı ekmek ya da yulaf gibi karmaşık karbonhidratlı besinleri tüketmeye özen gösterin. Söğüş, salata ve meyve tüketimi de tokluk duygusal, sindirim sistemi çalışması ve kan glikozu kontrolü için önemli olan bir grubu oluşturuyor.

Tuzla mesafeli olun

Sahurda yapılan hatalardan biri de fazla tuz ve yağlı besinleri seçmek. Fazla tuzlu tüketimi vücutta su tutup, ödem oluşmasına sebep olabiliyor. Fazla baharatlı ve tuzlu yiyecekler susuzluk hissini de artırarak güç anlar yaşatabiliyor.

‘Tatlı tatlı’ deyip yemeyin

İftar sonrası büyük bir keyifle tüketilen tatlılar uzun dönemde hazımsızlık, mide yanması, reflü ve kilo problemi olarak geri dönüyor. Bu gibi olumsuzları yaşamamak için bilhassa kızartmalar, hamur işleri, fazla şeker ve yağ taşıyan besinler, şerbetli tatlılar, çikolata, gazlı içeceklerden uzak durun.

Ramazan’da sporun da kuralları var

Aç karnına spora başlandığında vücudun kan şekeri seviyesi çok düşüyor. Ramazan’da oruç tutulan süreçte spor ardından toparlanmayı sağlayacak bir beslenme grubu tüketilememesi sebebiyle çalışma gerçekleştirmek için iftar sonrasını ummak gerekiyor. İftardan 1.5-2 saat sonra yapacağınız hafif tempolu bir yürüyüşün, yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alma eğilimini engellemek ve besinlerin sindirimine yardım etmek için etkin olduğu gerçeğini göz ardı etmeyin.

İftarda molalar verin

İftarda boş mideye birden yüklenmemek gerekiyor. Çünkü mideye aniden doldurmak iftar sonrası hazımsızlığa ve reflüye yol açabiliyor. Orucu su ile açıp, peşinde kuru kayısı veya hurma ile devam edebilirsiniz. İftarı 2 öğün biçiminde yapın. İftar yemeğine çorba ile başlayıp 15-20 dakika ara verdikten sonra asıl yemeğe geçebilirsiniz. Ramazan’da ana yemek yemek olarak da fazla yağlı ağır yemekler yerine ızgara, haşlanmış veya fırınlanmış et, tavuk ya da balık yemekleri ya da kuru baklagil ya da zeytinyağlı sebze yemekleri tüketin. Huysuz takdirde yüksek kan şekeri, yüksek tansiyon ile kalp hastalıkları riski artabiliyor.