Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Para ödemeden gardırobunuzu yenileyin

17.02.2021
211
Para ödemeden gardırobunuzu yenileyin

İnternet üzerinden iletişime geçerek etkinliğe katılanlar, getirdikleri her kıyafet karşılığında bir kupon kazanıyor ve bu kuponla istedikleri kıyafetleri alabiliyor. “Giysi Takası“nın yaratıcıları Nazlı Ödevci ve Fulya Tekin anlattı.

Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor? Gerçekten ne iş yapıyorsunuz?

FULYA TEKİN: Tasarımcıyım. Milletlerarası bir marka bünyesinde mayo ve iç çamaşırı tasarımcısı olarak çalışıyorum. bununla beraber Laboratuvar Gösteri Sanatları Araştırma ve Proje Topluluğu kurucu üyesiyim.

NAZLI ÖDEVCİ: Mimarım. Yeşil yapı danışmanlığı yapıyorum. Keza İstanbul, çevre ve sürdürülebilirlik hakkında yazılar yazıyorum. acilen takası Fulya ile ben yürütüyoruz. Mekân seçiminden faaliyet tarihine, içerikten değiş tokuş kurallarına kadar her şeye ikimiz karar veriyoruz. Bize destek veren dört şahsiyet gönüllü bir ekibimiz var. Her takasta katılımcılardan birkaç birey daha bize katılıp o günkü işlerin elinden tutuyor.

NAZLI: Takaslar, benim İsveç’te yaşarken tanıştığım ve ara ara katıldığım, çevreci dernekler ve sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen bedava organizasyonlardı. Türkiye’ye dönünce benzerini yapmaya karar verdim. Eskiden beri ikinci el dükkânları severim fakat değiş tokuş etkinliği ikinci elden daha ayrı dinamikler içeriyor. Burada parayla bir şey satın almıyorsunuz, ikinci el olsa bile. Keza kendinize ait bir şeyi verip onu bir başkasının aldığına o lahza tanıklık ediyorsunuz. “Bu çok güzel, nasıl vermişler?” gibi tepkiler geliyor veya “o benimdi!” deyip elbisenin hikâyesini anlatmaya başlayanlar… Bunların hepsi hoş etkileşimler. Birisi için gözden düşmüş, fiziki değeri olmayan bir parçanın bir başkası göre beğenilip değerlenmesi, mevcut tüketim düzenine tezat bir alışveriş şekliyle de mutlu olunabilmesi hoşuma gidiyor.

FULYA: Benim hikâyem ayrı gelişti. Son iki senedir dokuma sektörünün dünya çapında en yüksek adetlerde üretim/satmak yapan markalarından biri için çalışıyorum. Üreticilerle bir araya varmak ve incelemek üzere çok sık gezi ettiğim bir dönemin sonunda, aklımdan aralıksız şu cümleler geçiyordu: “Tasarımcı kimliği ile çöp üretiyorum. Çöpün yerini değiştiriyorum. Ben de bu sisteme hizmet ediyorum.” Sonra bence bir oyun başlattım, yakın arkadaşlarımla giysi takası. Benzer dönemde benimle aynı bir güdüyle etkinlik düzenlemeye başlamış olan “Giysi Takası” ile tanıştım, yola birlikte devam ettik.

Sistem nasıl işliyor?

NAZLI: Önce Fulya ile ben bize mekânlarını açtırmak isteyen kuruluşlar, kişilerle iletişime geçip bir tarih belirliyoruz. Faaliyet gününü, saatini ve yerini sosyal medya üzerinden duyuruyoruz. Etkinliğe isteyen cümbür cemaat katılabiliyor. Bizim için iki şey kayda değer: Takasa verilecek giysilerin temizliği ve verilenlere maddi bir değer biçilmemesi. Bir pantolona karşılık bir kolye alabiliyorsunuz. Takasta her şeyin değeri 1 kupon.

FULYA: Tasarım Bienali’ndeki Musibet sergisindeki giysi takasları hariç diğer tüm etkinliklerimiz şimdiye dek altı haftada bir yapıldı fakat daha planlı organizasyonlar için zaman aralığını genişletmeyi planlıyoruz. Bu katılımı daha da artıracaktır diye düşünüyoruz. Etkinliğin cazibesi sebebiyle şu belli başlı dek yer bulgu konusunda güçlük çekmedik lakin her takasta katılımcılarımız ve gönüllü çalışanlarımız artıyor, artık daha geniş mekânlara ihtiyacımız var. Bizim niyetimiz takipçilerimizin sayısını artırıp bu “alış-veriş” yöntemini bir alışılmışlık haline getirmek.

İnsanlar hangi kıyafetleri getirebiliyor veya getiremiyor? Kurallarınız var mı?

FULYA: İlk takaslarda hudut koymadık, fakat her katılımcının bu etkinliğin fikrine yaklaşımı aynı olmadığı için artık birkaç şeyi almıyoruz, hijyenik nedenlerden dolayı iç çamaşırı, mayo-bikini… Sökük, yırtık, benekli, fazla giyilmiş ve yıpranmış giysileri de getirene hemen iade ediyoruz. Evet, günün sonunda kalanları bağışlıyoruz lakin bu Giysi Takası’nı bir çöp kutusu veya çamaşır makinesine atılmayacaklardan kurtulma yeri olarak görmek anlamına gelmesin. Ayrıca takasları 15 adet ile sınırladık. Aksesuar, çanta, kıyafet vs toplam15 parçayı geçen eşyaları takasa almıyoruz.

Şimdiye değin nerelerde yapıldı, kaçıncısı düzenlenecek?

NAZLI: 2012 Şubat ayında ilk takası Tomtom Sokak’taki Indigo’da düzenledik. Facebook, Twitter ve yazdığımız bloglarda duyurmamız ile 20-25 kişiyi etkinliğe çekmeyi başardık. Yaklaşık 200 parça giysi geldi. Etkinlik sonunda elimizde kalan ne varsa bir lisenin yatılı öğrencilerine bağışladık. Dördüncü takası SALT Beyoğlu’nda ağustos ayında, Beşincisini Enkavi Han’ın Tünel meydanına bakan güzel terasında yaptık. O gün takasa 100’den fazla kişi katıldı. 2000’in üstünde parça ve bizimle birlikte çalışan 10 gönüllü ile tamamen büyüdüğümüzü anladık. Ondan sonraki takasların tamamı 1. İstanbul Tasarım Bienali zarfında İstanbul Modern Müzesi’nde gerçekleşti. Bienal kapsamında binlerce kişiye ulaştık. Tüm takaslar pazar günleri yapıldı. Sırf takas için Bienal’e gelenler deha oldu.

FULYA: 27 Ocak Pazar günü 14. takasımızı düzenledik. İlk defa Anadolu yakasına geçtik, Zelazo işbirliği ile Moda’daydık.

İnsanların tepkileri nasıl?

FULYA: Takas fikrini ilk kere duyanların tepkileri öbür oluyor. Bazıları bu paylaşım ve eşyaları baştan kullanıma açma fikrinden fazla hoşlanıyor. Karşılıklı sorgulama hijyen ve getirilen eşyalara değerleme konularında yaşanıyor. Eşyaların teslimi sırasında takasa giremeyecek durumda olanları eleyerek hijyen ile ilgili kaygıları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Tüm kıyafetlerin/aksesuvarların aynı değere sahip olması ve paranın kesinlikle hiçbir sürece dâhil olmaması insanları fazla şaşırtıyor. Bu hayret da bizi mutlu ediyor. Ben hayatta başkasının kıyafetini giymem diyenlerin bazıları kıyafetlerini hibe ediyor. Faaliyet sonunda kalanların bağışlanması “konuk olarak” katılanları böyle bir niyete teşvik ediyor.

Benzer elbiseyi beğenenler aralarında kavga çıkması gibi durumlar yaşanıyor mu?

FULYA: Evet, bazen yaşanıyor. Takasa kıyafet verirken aradan görüp beğendikleri oluyor mesela. Ayırtmak istiyorlar. Neyse fakat alternatif fazla olduğu için bu sıkıntılar fazla uzun sürmüyor. bundan başka prensibin alışveriş, ticaret olmaması katılımcıları azıcık daha naif ve işbirlikçi bir yaklaşıma yönlendiriyor.

NAZLI: bir de değiş tokuş saatleri dışında elbise ele vermek isteyenler oluyor. Etkinliğin sağlıklı yürüyebilmesi için duyurduğumuz saatlere sadık kalınmasını istiyoruz.

Hedefiniz kaç kişiye varmak?

FULYA: Bu faaliyet hayal ettiğimizden daha artı ses getirdi ve büyüdü. Hatta bir jurnal bir etkinlik olarak kalıp kalmayacağı konusunda şüphelerimiz bile oluştu. Katılım bu şekilde artmaya devam ederse Kıyafet Takası’nı iki güne yayılmış büyük bir hafta sonu etkinliği olarak planlamayı hayal ediyoruz. Her etkinlik ayrı bir mekânda yapılıyor. Her mekân kendi kapasitesini belirlediğinden ve her takas mekâna tarafından diğer türlü kurgulandığından kendimize gelişmek ve bir yerlere gelmekle ilgili net hedefler koymuyoruz. Hayalimiz, hedefimiz yalnızca bu fikri dağıtmak yok, takas eylemini insanların hayatında kesintisiz kılmak.

NAZLI: Aynı etkinliklerin yapılmaya başladığını görüyorum; eşya takası, kıyafet takası, kitap, oyuncak… Niyet buydu, dürüst yoldayız.

Takas yapılan mekânlar neye göre belirleniyor?

FULYA: Bize yardım tahsis etmek isteyen kişi ve kurumlar bizimle iletişime geçiyorlar. Biz de etkinliğin ihtiyaçlarına göre karar veriyoruz. Değiş Tokuş, içinde bulunduğu mekânın hacmine tarafından şekilleniyor biraz da. Mekânı seçtikten daha sonra içeride olacak ilave aktivitelerle içeriği biz dolduruyoruz. Yeni mekân önerilerine açığız, yeter ki takasın mantığına uygun olsun.

Takas için seçilen kıyafetler denenebiliyor mu? “Kıyafeti beğenmedim değiştirmek istiyorum” gibi durumlar yaşıyor musunuz veya “kıyafet bulamadım takasa getirdiğim kıyafetleri geri istiyorum” diyen?

FULYA: Kıyafetleri deneyecek bir soyunma kabinimiz olamıyor maalesef. Israrla denemek isteyen bir şekilde yolunu buluyor. Takas bitene kadar isteyen istediğini değiştirebiliyor. Takasta kıyafet bulamayanlar, bağışlanacağını bildikleri için getirdiklerini geri olmak istemiyorlar.

NAZLI: Zaten takasın kurallarından biri de “Takasa getirdiğin bundan böyle senin değildir!” Getirilen kıyafetlerle içsel vedanızı yapmanız koşul, yahut dengini arar durursunuz. Hâlbuki takas sürprizli bir şey, başkasının vazgeçtiği şey sizin şahaneniz olabilir. En çok gelen ve seçim edilen kıyafetler neler?

FULYA: Ekseriyet olarak şu geliyor diyebileceğimiz bir şey değil. Her türlü kıyafet, aksesuvar geliyor.

NAZLI: ağır ağır çeşit arttı. Babaanne sandıklarından çıkmış retro’lar dek şık gece elbiseleri de geliyor.

Gelen şahısların sosyalleşmesi için ne gibi aktiviteler yapılıyor?

FULYA: Acayip bir niyetle bir araya gelmiş edinmek, etkinliğin kendisini ilginç sosyalleşme arabulucu haline getiriyor zaten. Biz de bu ortamı yaratabileceğimiz mekânlar seçmeye özen gösteriyoruz. Yakında farklı aktiviteler ile zenginleştirdiğimiz renkli bir organizasyon sürprizimiz olabilir.

NAZLI: Gelenlerin sosyalleşmesi için bir saat ayırdık. O esnada biz eşyaları düzenliyoruz, misafirlerimiz de tüketim, sürdürülebilirlik üstüne sohbetler ediyorlar. İnsanlar giysi takası olacağını nasıl, nereden öğrenebiliyorlar? NAZLI: Facebook, Twitter ve www.giysitakasi.com üzerinden bizi peşine düşüp takip edebilirler. giysi takısı nisan ayı etkinliği ve 1. sene partisi MEKAN: Mixer Tomtom Mahallesi, Boğazkesen Caddesi, No:45, Tophane TARİH: 6 Nisan 2013 PARTİ BAŞLANGIÇ: 15.00 BİTİŞ: 22.00 Kıyafet Takası, 1. yıl partisinde marifetli ve interaktif atölye çalışmaları ile şenleniyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.