Sarılmanın vücudumuzda yarattığı 7 etki
Sarılma, birinin heyecanını, sevgisini, mutluluğunu ve hatta üzüntüsünü göstermenin evrensel bir yolu gibi görünüyor. Birine sarıldığımızda kalbimizi gizli hissederiz. Bunun yanı sıra fiziksel ve psikolojik sağlığımızla ilgili birçok yarar sağladığı yapılan tıbbi çalışmalar sonucunda kanıtlandı. Uygulaması epeyce basit sarılmanın etkilerini okudukça, eminim sevdiklerinize daha fazla sarılacaksınız. Ayrıca faydası olmasa kaç yazan, anın tadını çıkarın ve sevdiklerinize iri sarılmayı ihmal etmeyin.
Bağışıklık sistemine katkıda bulunur
Sarılma stresle mücadelede iyi bir çare olarak bilinse de, sarılmanın bize getirdiği tek fiziki avantaj bu değil. Carnegie Mellon Üniversitesi’nde, Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi ile birlikte yapılan bir araştırma, diğer insanlarla kucaklaşmanın hasta olma şanslarını azalttığını gösterdi. Deney, soğuk algınlığına neden olan bir virüse maruz kalmış 404 erişkin arasında yapıldı. Katılımcılar 2 gruba ayrıldı: ilk grup yetişkinlere daha fazla takviye ve kucaklama verildi, geri kalanlar ise onlarsız kaldı. Sonuç, düzenli sarılmaya maruz kalanlar üstünde hafifletici bir etkisi olduğunu gösterdi.
Asap sisteminizi iyileştirir
Sarılma, yalnızlık hissini azaltarak, içsel korkularla savaşarak ve kendine güveni arttırmaya yardımcı olarak asap sistemini uyarıyor. Ayrıca, öteki insanlara dokunarak yardım olunduğu takdirde, desteğinizi daha iyi hissetmelerine asistan olur ve bu nedenle kişinin genel cisim sağlığını olumlu yönde etkiler.
Kan basıncını arttırır
Kuzey Carolina Üniversitesi kadar yapılan bir başka çalışmada, kucaklamaların kalp sağlığı için iyi olduğu kanıtlanmıştır. Takriben 200 kişi 2 gruba ayrıldı: Stresten önce, ilk grup 10 dakika boyunca romantik bir video izliyor, birbirlerinin ellerini tutuyor ve daha sonra 20 saniyelik sarılmalar yapıyordu. İkinci grup ise herhangi bir bağlantı olmadan strese maruz kaldı. Sonuçlar, ilk grubun daha düşük bir tansiyonun yanı sıra daha istikrarlı bir kalp atış hızına sahip olduğunu gösterdi; bu, insanların ahenkli sarılmaları ve takviye almaları, kardiyovasküler sağlıklarından faydalanarak strese daha dayanıklı oldukları anlamına geliyor.
Daha mutlu hissettirir
Oksitosin, sizi mutlu ve başkalarına tabi hissettirmekten sorumlu olan çok hormondur. Çoğu vakit, buna ‘sarılma hormonu’ denir, çünkü başkalarına sarıldığımızda ve onlara dokunduğumuzda seviyeleri artar. Bu hormonun bilhassa kadınlar üstünde kuvvetli bir etkisi vardır.
Ağrıları azaltır
New York Üniversitesi kadar yapılan bir araştırma, bazı dokunuş biçimlerinin ağrıyı azaltmaya tezgâhtar olabileceğini gösterdi. Deneyde, ‘terapötik dokunuş’ olarak adlandırılan, fibromiyalji sendromu olan kişilerin daha az sancı hissetmelerine tezgâhtar oldu. Sarılma, dokunma biçimlerinden biri olduğundan, ağrı azaltmaya da katkıda bulunabilir.
Takâtsizlik hissini giderir
‘Sarılma Anlamları: Tebrik Davranışından Dokunma Uygulamalarına Dokunma’ konulu bir çalışmada Lena Forsell ve Jan Åström, 10 saniyelik kısa bir kucaklamanın bize sağladığı çok sayıda büyük avantaj olduğunu belirledi. Diğerleri arasında, sarılmanın yorgunluk hissiyle savaşmanın yanı sıra kişinin psikolojik olarak iyi hissetmesine katkıda bulunmasına asistan olduğunu belirtti.
Sosyal kaygıyı azaltır
Oksitosin doğru, daha önce de belirttiğimiz gibi, sarılmalar, sosyal vesvese duygularıyla savaşmaya asistan olur. Yeni bir partiye geldiğinizde tanıdığınız bir kişiye sarılmayı deneyin; ne kadar güvenli, basit ve sosyal olacağınızı fark edeceksiniz. Tümü bu, çünkü oksitosin bize olumlu düşünmemizi ve dünya hakkında daha olumlu bir perspektif kazanmamız için ilham veriyor.
Gizem Bozdağ
email protected
özel içeriğidir.
Henüz yorum yapılmamış.