Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Savaş döneminde obezite araştırması

17.02.2021
249
Savaş döneminde obezite araştırması

II. Dünya Savaşı, bilimsel alanda birçok araştırmaya sahne oldu. Bu araştırmaların en ilginçlerinden biri özlem ve obeziteyle ilgili olan ‘Minnesota Deneyi’ydi. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoterapist Mehmet Başkak, bu önemli deney hakkında şu bilgileri verdi:

“II. Dünya Savaşı’nın sonuna içten, Minnesota Üniversitesi’ndeki araştırmacılar insan açlığının psikolojisi ve fizyolojisi üstüne ve dolayısıyla açlıkla ilgili efsanevi bir deney başlattılar. Denekler 36 kişiydi, bunlardan bazıları askerlik yapmayı reddedenler, bazıları kuvvetsiz, bazıları cılız değildi. 24 hafta boyunca, bu ahali sanki aç kaldı, Avrupa kıtlık alanlarının ücretini temsil eden seçilmiş gıdalar yerine günde yaklaşık bin 600 kalori değil, tam buğday ekmeği, patates, tahıllar ve kayda değer miktarda şalgam, lahana ve sembolik miktarda et ve süt ile beslendi”

Erkekler depresif oldu

Erkekler ilk 12 haftada sıradan 0.453 gr karoser yağını kaybetti, oysa gıda yoksunluğu devam etmesine karşın sonraki 12 hafta baştan başa her hafta yalnızca sıradan 0.113gr beden yağını vermeye devam ettiler. Ve bu onların verdiği tek fizyolojik tepki değildi. Elleri ve ayakları şişti; saçları döküldü; yaraları yavaş iyileşti. Kesintisiz üşüdüler; ve metabolizmaları yavaşladı.

Şikayetlerinin birçoğu, psikolojik etkilerdi. Erkekler depresif, tembel ve sıkıntılı oldu. Öfke nöbeti geçirdiler. Libidoları düştü. Gece-gündüz takıntılı bir biçimde yiyecek düşündüler. Minnesota araştırmacıları buna “sanki istek nevrozu” dedi.

Dört kişi “kişilik nevrozu” geliştirdi. İki kişide “ağlamak, intihar ve şiddet tehditleri” almak üzere sağlık durumu sorunları görüldü. Deneklerden biri, psikiyatri koğuşuna uzanmak zorunda kaldı. Ötekinin “kişilik bozulması”, “kendi kendisini iki defa yaralamaya çalışması ile sonuçlandı. Bir diğeri, parmağının ucunu az daha kesip ayırdı ve sonra üç parmağını baltayla kesti.

Günde 10 bin kalori tükettiler

Maruz kalınan özlem dönemi sona erdiğinde, deneklerin “her yerde beslenmesine” müsade verildi. İlk başlarda daha artı kalori almalarına izin verildi oysa ne değin olduğu konusunda kısıtlandılar. Sürekli gözlem altındaki bir daha aşağı grubun doyma durumuna gelmesine izin verildi, bu da hayret verici derecede zordu. Denekler, günde 10 bin kaloriye dek heybetli miktarda yiyecek tüketiyorlardı. Onlar, verdikleri kilo ve yağları tez geri aldılar. 20 haftalık toparlanmanın arkasında, başlangıçta olduğundan yüzde 50 daha fazla gövde yağı almışlardı. Araştırmacılar buna “aç bırakma sonrası obezite” dedi.

Çoğu tartışmanın içinde gizli olan kilo vermenin en iyi yolunun, kalori yoksunluğunun bir sonucu olan açlığın bir mesele olmadığı varsayımıdır. Sağlık Durumu ve devlet kurumları, obez ve aşırı şişman kişilere, ‘daha eksik yiyin, kalorileri azaltın’ demektedirler. Ve yalnızca 24 hafta boyunca sabır edilebilir ama bir ömür boyu değil. Minnesota deneyinde, güya açlığın sona erdiği zaman, her tarafta besleme periyodunun iyi bitmeyeceği söyleniyor.

Psikolojik hazırlıktan yoksun diyetler çözüm değil

Geçtiğimiz yüzyıldaki obezite araştırmasının büyük bir kısmı, obezin daha eksik yemesine, açlığa daha iyi dayanıklılık etmesine ve bu mantıkla kilo vermesine niçin olabilecek davranışsal teknikleri açıklığa kavuşturmaya odaklanmıştır. Obezite salgını bu tekniğin başarısız olduğunu düşündürüyor. Bütün mesele fazla yemenin, gereğinden fazla kaloriyi bedene yığmanın psikolojik, bilinçaltı sebeplerini bulmak…

Açlığın, kalori yoksunluğuna karşısında güçlü bir biyoloji ile ilgili tepki olmaktan ziyade bir şekilde her şeyin zihninde olduğuna inananlar için, Tanrıça Ceres’in Thesaly Kral Erysichthon’a Yunan mitolojisinde verdiği felek oldukça ilginçtir. Tanrıça Ceres, erkeğin merhametini kaldırmak için bir canice buluş etmiş. Açlıkla erkeğe cefa etmiş. Erysichthon, sonradan kendisini kale ve krallık haricen yiyip nihayetinde kendi bedeninden beslenerek yavaşça ölmüştür.

Günümüzde, fazla şişman olanların tok olduklarında veya doyduktan sonra deha yemeye, atıştırmaya devam ettiklerini düşünecek olarsak, sadece pinti diyetlerle aç kalmaya zorlayan zayıflama önerilerinin başarısızlığa daha fazla mahkum olacağını bilmek zor olmayacaktır. Duygusal alt inşa ele alınmadıkça, açlıkla yapılan girişimler deneydekine benzer bir sonuçla karşılaşabilecektir.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.