Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Diyafram yüksekliği nedir ilerleyen boyutlarda oturarak uyuklamak zorunda kalabilirsiniz

29.11.2022
80
Diyafram yüksekliği nedir ilerleyen boyutlarda oturarak uyuklamak zorunda kalabilirsiniz

Diyafram yüksekliğinin tedavisi var mı? Diyafram yüksekliği kimlerde görülür? Gençlerde Diyafram yüksekliği olur mu? Diyafram yüksekliğinin keskin özellikleri nelerdir? gibi sorularının yanıtlarının yanı sıra uzmanlar çok şaşılacak bilgiler de verdi. Mesela diyafram yüksekliğinin ilerleyen aşamalarında hastalar oturarak uyumak zorunda bile kalabiliyor. İşte ayrıntılar…

DİYAFRAM YÜKSEKLİĞİNİN EN BELİRGİN ÖZELLİĞİ…

Yetişkinlerde nadir görülen bir rahatsızlık olan diyafram yüksekliğinin en keskin özelliği nefes darlığı. Birçok süre raslantı tanısı konulan hastalıkta solunum yetmezliği şikayeti başka bir rahatsızlıktan kaynaklanmıyor ise mutlaka diyafram yüksekliği açısından da değerlendirilip tedavi edilmelidir.

YETİŞKİNLERDE NADİR GÖRÜLÜR

Yetişkinlerde nadir görülen bir koşul olan diyafram yüksekliği zamanla yürüyüş ve efor esnasında nefes darlığı ve taşikardi şikayetlerini ortaya çıkarabiliyor. Uzmanlar tanısının çoğu zaman tesadüfen saptama edildiğini belirterek diyafram yüksekliğinin mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğuna şive yapıyor. Konu ile ilgili data veren Şişli Kolan Hastanesinden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan,” Diyafragma en kayda değer solunum kaslarımızdan olup karın boşluğunu göğüs boşluğundan ayıran yassı geniş adale yapısına bahşedilen isimdir. Diyafram yüksekliği (Evantrasyon) diyafram kasının tümünün ya da bir kısmının, kaburgaya yan olduğu kısımları ve organ bağlantıları bozulmamak kaydı ile kalıcı olarak yükselmesidir. Bu erişkinlerde nadir görülen bir durumdur. Diyafram yüksekliği primer ya da kazanılmış frenik sinir hasarı sonrası oluşabilir. Bu anomali çoğunlukla sol diyaframda görülmekle birlikte diyaframda kas lifleri yoğunluğunda belirgin bir azalma ile karakterizedir. Buna rağmen, diyaframda medyana gelen inme durumunda kasın görevi biraz zayıflamış olsa dahi, kas yoğunluğu adi sınırlara yakın durumda kalmaktadır. Diyafram felci genelde frenik sinir (diyafragmayı uyaran sinir) hasarına tabi olarak ortaya çıkmakta. Oysa diyafragma yüksekliği çoğunlukla herhangi bir sinirsel zarar olmadan saf bir dejeneratif adale hastalığı olarak ortaya çıkar. Diyafram yüksekliği ve diyafram felcinin nedenleri bambaşka olsa da genellikle benzer radyolojik görünüm ve aynı klinik durumlara sebep olur. Diyafram yüksekliği erkek popülasyonunda daha yaygındır” dedi.

İLERLEYEN DURUMLARDA HASTA OTURARAK UYUYOR

Diyafram yüksekliğinin neden olduğu belirtilere değinen Demirhan,” Diyafram yüksekliği ya da diyafram felci olan hastalarda nefes darlığı başlıca bulgu olarak karşımıza çıkar. Diyafram yüksekliği veya felci olan hastalarda, diyaframın hareketsizlik nedeniyle fonksiyonu azalmış veya kaybolmuştur. Dolayısı ile akciğer ve toraks duvarının harmoni bozukluğu nedeni ile solunumda önemli şansın dönmesi olur veya solunum bozulur. Bu da solunum yetmezliği hissini arttıran faktörler arasındadır. Bir Takım hastalarda da hipoksemi denilen kanda oksijen azalması görülebilir. Hipoksemiyi düzeltmek için gelişen refleks hiperventilasyon yani kanın bayağı gaz seviyesini korumak için gerekli olan alışılagelmiş hava giriş- çıkışının olağan düzeyin üstünde gerçekleşmesi durumunda ise solunumsal alkaloza niçin olur. Olağan kişilerin tersine, yatar pozisyonda abdominal yani karın organlarının toraksa doğru yer değiştirmesi, akciğer hacimlerinde daha da azalmaya yol açacağından bir takım hastalarda ileri derecede solunum bozukluğu görülebilir. Özellikle sol hemidiyafram yüksekliği olan hastalarda karın ağrısı, şişkinlik, mide ekşimesi, kusma, geğirme, bulantı, kabızlık ve kilo kaybı gibi belirtiler gelişebilir. Bu şikayetler karakteristik olarak pozisyon değişiklikleri ile şiddetlenir. Orta ve ileri düzeyde evantrasyonu olan hastaların muayenesinde, etkilenen tarafta göğüs kafesinin alt kısmında çöküklük oluşması, batında ise dolgunluk tespit edilebilir. Eğilmekle ya da yatar pozisyonda şiddetli ve ilerleyici nefes darlığı oluşması diyafram yüksekliği için tanı koyduran en önemi nedendir. Hastalar sonunda sürekli dikey pozisyonda amaçlamak ve oturur pozisyonda uyumak zorunda kalmaktadır” biçiminde konuştu.

DİYAFRAM YÜKSEKLİĞİ TEDAVİSİ

Diyafram yüksekliğinde teşhis aşamasında dikkat edilmesi gereklere ve tedavi yöntemlerine değinen Doç. Dr. Özkan Demirhan,” Diyafram yüksekliği veya felci olan birçok erişkin hastada şikayet yoktur. Diyafram yüksekliği genellikle akciğer grafisinde raslantı saptama edilir. Tomografi ile diğer bir patolojik şart varsa ekarte edilir. Ultrasonografi ile diyafragma hareketinin olup olmadığı gözlenebilir. nefes darlığı veya ortopnenin, diyafram yüksekliği veya felcine ast olduğunun kanıtlanması önemlidir. böylece, nefes darlığı ve ortopnenin süresi ve ilerlemesini değer biçmek, nefes darlığına yol açan diğer potansiyel nedenleri dışında tutmak için (morbid obezite, akciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği vb.) titiz bir öykü ve fizik tetkik yapılmalıdır. Diğer nedenler dışlanmalıdır. Tedaviler ise vaktiyle açık yöntemler ile yapılmakta iken günümüzde minimal invaziv edinmek üzere transtorasik ve transabdominal yöntemlerle diyafram plikasyon teknikleri geliştirilmiştir. Diyafragmanın olağan pozisyonuna getirilmesi sonrası akciğerdeki zorlama ortadan kalkar ve efor kapasitesi artar. Bilateral diyafram paralizisi olan kuadriplejik hastalarda diyafram pili (DPS) kullanılmaktadır fakat konumuz dışarıya kalmaktadır” ifadelerini kullandı.

Diyafram yüksekliği tanısı konulan 34 yaşındaki iki çocuk annesi Fatma Taniş yaşadığı süreci anlattı. Taniş,” AML rahatsızlığı nedeni ile ilik nakline hazırlanıyordum. Fakat aniden çoğalan halsizlik, eforla birlikte gelen nefes darlığı gibi belirtiler sonrası diyafram yüksekliği tanısı kondu. Doktorlarım bu şekilde nakil olmamın olası olamadığını söylediler. Geçtiğimiz günlerde Özkan Demirhan hocam ve ekibi diyafram yüksekliği şikayetimi tamir etmek için beni ameliyata aldı. Ameliyat sonrası nefes darlığı sorunum kayda değer ölçüde geriledi. Doktorlarım artık nakil için hazır olduğumu söylediler” dedi.

Hastaya uygulanan cerrahi yöntemle ilgili bilgi veren Demirhan,” Kapalı ameliyat teknikleri kullanarak, ufak kesilerle yaptığımız “Diyafram Plikasyonu” ameliyatı ile diyaframını düz ülkü getirdik ve akciğerini rahatlattık. Akciğeri normale dönen ve nefes darlığı sorununu giderdiğimiz genç hastamız bundan böyle nakil için hazırlanmış” biçiminde bilgi verdi.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.