Dünya Su Günü: Günde kaç litre su içilmeli

Pek çok insan gün içinde yoğunluktan, unutkanlıktan veya ayrı sıvı içecekleri sık tükettiği için yeterli su tüketemiyor. Fakat yerinde miktarda su tüketimi böbrekler, yürek ve karaciğer ilk önce edinmek üzere tüm organlar için yaşamsal tartı taşıyor. Her gün içilecek en yerinde su miktarı söz konusu olduğunda, herkesin farklı bir görüşü var. 6-8 bardak, iki litre veya daha mı artı? Suyun yanı sıra diğer sıvılar da su yeribne geçer mi? Vücudun susuz kalmasının işaretleri nelerdir?

Vücudunuzun üçte ikisinden fazlasının su olduğunu düşündüğünüzde, su tüketiminin ne kadar önemli olduğu açıktır. Sindirim, kalp ve dolaşım, beyin, karoser sıcaklığı kontrolü gibi yaşamsal fonskiyonlar için su gereklidir. Su, hiç kuşkusuz, insan vücudunun en önemli bileşenidir.

Faydaları

Zihinsel performans: Susuz kalmak yorgunluk ve baş ağrılarına sebep olarak zihinsel performansınızı etkiler. Bu su kaybı belirtileri alışılagelmiş bir gün her tarafında zahmetsizce ortaya çıkabilir. Bu da sıklıkla su içmenin sağlığınız için ne değin önemli olduğunu göstermektedir.

Ruh hali: Susuz kalmak bununla birlikte ruh halimizi ve zihinsel refahımızı da etkileyebilir. Enerji seviyeleri, bilişsel yetenekler ve duygular etkilenebilir.

Maddi performans: Özellikle çalışma yapılacağı vakit vücudun susamış olduğu takdirde maddesel performansın ne kadar düştüğünü gözlemleyebilirsiniz. Fakat fiziksel performansı yalnızca susama yok, iklim ve dayanıklılık gibi faktörler de manâlı bir rol oynamaktadır.

Su kaybı belirtileri nelerdir

Koyu renkli idrar, hissizlik, baş dönmesi, ağız kuruluğu ve dudak kuruluğu susuz kalmanızın anahtar işaretleridir. İshal, kusma veya ateş gibi rahatsızlıklarınız varsa, vücuttan kaybedilen artı suyu yerine koymadığınız sürece çok ivedi susuz kalabilirsiniz. İdrarınızın rengini kontrol etmek, su ihtiyaçlarınızı değerlendirmenin en kolay ve en pratik yolu olarak kabul edilir. Açık sarı renkli idrar iyi bir su seviyesini gösterir. Bebekler, çocuklar ve yaşlılarda su kaybı riski en yüksektir.

Bir günde ne değin su içilmeli

Her bireyin ihtiyaçları kendine özgüdür ve sıhhat durumuna, yaşına, boylu boyunca, kilosuna, aktivite düzeyine, yaşadığı iklime ve daha çoğu etkene ast olarak değişir. Sık su içmek, su kaybının önüne geçmenin en iyi yoludur. Su kaybını engellemek için günde yaklaşık 6-8 kadeh su ve takriben 1 litre öteki sıvıları içmeyi hedefleyebilirsiniz. Su, süt, çay ve kahve dahil şekersiz tüm içecekler su kaybını önler.

Mart 2010’da, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), kadınlar için günlük 2 litre ve erkekler için 2,5 litrenin tatmin edici olduğunu gösteren bir rapor yayınladı. Bu miktar içilen suyu, her türlü içecekleri ve yediğimiz yiyeceklerden elde edilen suyu içerir. Yediklerimizin akışkan alımının takriben % 20’sine katkıda bulunduğu düşünülmektedir. böylece bir kadının takriben 1,6 litre su içmeyi ve bir erkeğin 2 litre su içmeyi hedeflemesini önerdiği görülmektedir.

Su dışındaki sıvılar

Su, süt, tatsız içecekler, çay ve kahvenin tümü sıvı dengesi için içilebilir. Ama akarsu ve kahve gibi kafeinli içeceklerin vücudun daha süratli idrar üretmesini sağlayabildiğini unutmayın. Meyve suyu da sayılabilir, ama şeker katkılı, bitmiş meyve suları tercih edilmemelidir. Yediğimiz yiyeceklerin birçoğu değişken alımımıza katkıda bulunuyor. Çorba, dondurma, kavun, kabak ya da salatalık gibi yüksek su içeriğine sahip besinler günlük alınması gereken su miktarını destekliyor.

Fazla pozitif su içmek

Pozitif su içmek mümkündür, ancak çoğu insan için bu daha sık idrara çıkmak demektir. Hiponatremi, fazla fazla su içmenin niçin olduğu ve sodyum seviyelerinin güvenli olmayan derecede düşmesine neden olan bir durumdur. Fazla fazla istikrarsız bölge kişilwe bu şart riski altında olabilir. böylece günlük önerilen miktarın fazla artı üzerine çıkmamak önemlidir.

8 saatten daha uzun bir süredir idrara çıkmadıysanız, sersemlemiş veya uyuşma hissedersiniz, kafa karışıklığınız varsa veya nabzınız hızlıysa sağlık uzmanınıza başvurun. Sürekli susuzluk yaşıyorsanız, doktorunuza danışmanızda fayda var çünkü bu diyabet gibi kronik bir hastalığın belirtisi olabilir.

Dyt. Serkan Sıtkı Şahin

email protected

özel içeriğidir.