Uzun yaşamın sırrı: Yürüyüş

Dünya Sağlık Durumu Örgütü (WHO) verileri; dünya nüfusunun yüzde 23’ünün durağan hayat sürdüğüne ve bu durumun bütün vefat nedenleri arasında 4. sırada yer aldığına göze çarpan ediyor. Bunun nedeni ise hareketsizliğin obezite, koroner kalp hastalığı, diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom, kemik erimesi, meme ile kalın bağırsak kanseri gibi hayatı tehdit eden sağlık durumu problemlerine yol açabilmesi. Yürekleri ferahlatan tablo ise egzersizin, mesela ahenkli olarak yapılan yürüyüşün durağanlık sonucu büyüyen çok sayıda rahatsızlık riskini azaltması ya da var olan bu hastalıkların belirtilerini hafifletmesi. Yapılan çalışmalar, düzenli yürüyüş ve jogging yapan şahısların hastalığa daha az yakalandıklarını ve bu egzersizi ömür boyu yaptıkları takdirde 6 yıla varan daha uzun hayat sürelerine erişebildiklerini göstermiş. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Pamukçu etkili olabilmesi için haftanın 5 günü 30 dakika süreyle, tempolu biçimde yürünmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Yürüyüşün daha pozitif yarar sağlaması için süresi ve temposu ilerleyen dönemde artırılabilir. Oysa öncesinde mutlaka bir hekime danışmak ve sağlık durumu kontrolünden aşmak gerekiyor” dedi.

Düzenli yürüyüşün sağlığa 7 büyük faydası

Yürek damar hastalıkları

Çalışmalar uyumlu yürüyüşün, egzersizin miktarıyla içten orantılı olarak büyüyen şekilde tıkayıcı koroner kalp hastalığı, yürek krizi ve bunlarla ilişkili vefat riskini yüzde 20’den 35’e varan oranda azalttığını ortaya koydu. Yürüyüş ile kanda yürek damarlarında birikerek daralma ve tıkanmalara neden olan fena huylu kolesterol LDL seviyesi düşüyor. Damar içerisindeki yağ parçacıklarını toplayıp karaciğere taşıyan insancıl kolesterol HDL seviyesi de yükseliyor. Bir öteki kan yağı olan trigliserid seviyesi yüksek olan kişilerde de düzelme oluyor. Koroner yürek hastalığı riskini artıran kolesterol yüksekliği dışarıda, kan basıncı (hipertansiyon) ve kan şekeri yüksekliği gibi hastalıklar da ahenkli yürüyüşten olumlu yönde etkileniyor. sonuç olarak, yürüyüş doğruca damar sertliği riskinde azalma, kolesterol değerlerinde olumlu metamorfoz, kan şekeri ve kan basıncı değerlerinde düşme sağlanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Pamukçu, tüm bu olumlu etkilerin kalp damar hastalıklarına tabi ölüm riskini yüzde 35’lere varan oranda azalttığını söyledi.

Şeker Hastalığı

Durağan hayat ve fena besin; insülin direnci ile kilo artışına yol açabiliyor, bunun sonucunda da kalıtımsal yatkınlığı olan kişilerde şeker hastalığı tablosu ortaya çıkabiliyor. Çağımızın yaygın bir hastalığı olan ve görülme sıklığı her geçen gün artan diyabet gelişimi de kalp ile beyin damar hastalıkları riskinde fazla ciddi artışları beraberinde getirebiliyor. Düzenli olarak yürüyüş yerine getirmek insülin direncini azaltarak ve fazla kilolardan kurtulmamızı sağlayarak diyabetin ortaya çıkma riskini azaltıyor.

Meme ve kalın bağırsak kanseri

Çalışmalar ahenkli olarak günde 30-60 dakika süreyle yapılan yürüyüşün meme ve kalınbağırsak kanseri riskinde manalı olarak azalma sağladığına muhabere ediyor. O Kadar fakat ömür boyu veya menopoz ardından uyumlu olarak yürüyüş yapan kadınlarda meme kanseri riski yüzde 25 oranında azalabiliyor. Bu tesir kilosu alışılagelmiş olan, doğum yapmış ve ailede meme kanseri öyküsü olmayan kadınlarda daha bariz oluyor. Yapılan incelemeler uyumlu yapılan yürüyüşle kalın bağırsak kanseri riskinde de yüzde 24’e varan azalma olduğunu ortaya koydu. Yürüyüşün kalınbağırsak kanseri üzerindeki bu etkisini bağırsak hareketlerini artırması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, insülin ve güya hormonların salınımını azaltması, kilo almayı önlemesi ve özgür radikal adı bahşedilen zararlı maddeleri etkisiz ayla getiren sistemleri devreye sokması baştan sona sağladığı belirtiliyor.

İnme (felç)

Doç. Dr. Burak Pamukçu dünya nüfusunun yaşlanması, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımında büyüme ve dingin yaşam gibi nedenlere yan olarak inme ve inmeyle ilişkili ölümlerin yüzde 24 gibi yüksek bir oranda artma gösterdiği uyarısında bulunuyor. Hareketsiz hayat; kan basıncı, kilo ve kolesterol artışı gibi mekanizmalarla tıkayıcı beyin damar hastalıkları gelişme riskini artırıyor. Çalışmalar düzenli yürüyüş yapan kişilerde inme riskinin azaldığına işaret ediyor.

Osteoporoz

Çağımızın manâlı bir sorunu olan hareketsizlik kemik sağlığını da negatif yönde etkiliyor. Osteoporoz, yani kemik erimesi bedenen hareketsiz kişilerde daha artı görülüyor. Kemik erimesi sonucunda çoğunlukla ilerleyen yaşlarda kalça ekleminde ve omurgada hayatı korkutma eden kırıklar oluşabiliyor. Bundan Başka bu kırıkların tedavisi esnasında, uzun süreli hareketsizlik sonucu bacak damarlarında pıhtı oluşumu ve bu pıhtının yerinden kopup akciğer damarlarını tıkaması (pulmoner emboli) gibi hayatı korkutma eden komplikasyonlar da gelişebiliyor. Uyumlu yapılan yürüyüş kemik metabolizmasını olumlu yönde etkiliyor ve kasları güçlendiriyor. Bu etkileri doğruca de osteoporoz riskini düşürüyor.

Metabolik sendrom

Kan şekerinde, kan yağlarında ve kan basıncında çoğalma, kilo artışı ve göbek çevresinde artış ile kendini gösteren tablo “metabolik sendrom” olarak adlandırılıyor. Ülkemizde orta yaşta, bilhassa de kadınlarda son yıllarda artarak yaygınlaşan metabolik sendrom çoğunlukla şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve insülin direnciyle ilişkili olup yürek ve beyin damarlarında daralma ile tıkanmalara, bunun sonucunda da yürek krizi ve felce neden olabiliyor. Yapılan araştırmalarda ahenkli yürüyüş ile bu sendromun geri döndürülebileceği ortaya konmuş.

Depresyon

Uyumlu egzersiz, kendimizi iyi hissettiren hormonlar olan endorfinlerin salınımını sağlıyor. Vücudumuzda salgılanan endorfinler yoluyla hayattan zevk alma, dinginlik ve kendini iyi hissetmeyi kolaylaştırıyor. Ahenkli olarak yapılınca kilo verme ve kas gerginliğinde artma sonucunda yürüyüş yapan kişi kendini daha formda ve dinç hissediyor. Bütün bu olumlu etkiler sosyal hayata ve öteki insanlarla olan etkileşime de olumlu yansıyor. Bu sayede zihnimizden olumsuz düşünceleri ve endişeleri uzaklaştırmaya yardımcı oluyor.