Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Nejat İşler başta hastalığını anlattı

17.02.2021
259

O dönüm noktalarından biri ise, geçen senelerde geçirdiği hastalığı idi. İşler, hastanede yattığı süre her tarafında sevenlerini kaygılandırdı. Kitapta ise bu hastalıktan daha sonra aldığı, Gümüşlük’e yerleşme kararını yazdı.

“Gezi’yle beraber acayip alametler göründü bende”

Nejat İşler’in yazdığı konuyla ilgili kısım: Gezi’yle beraber acayip alametler gözüktü bende. Fiziken sedef hastalığıyla tanıştım, ruhen de geçmiş hayatımın muhasebesine giriştim. Sedef gittikçe ilerliyordu, kaygılandım, çalıştığım işten affımı istedim, köye (Gümüşlük) sığındım. Bir sürü karar aldım, bu kararları uygulamak için kendime iyi bakmaya başladım. Alın Yazısı, uzak sırıtıyormuş meğer.

“Bir manita vasıtasıyla ithal ettim virüsü”

Kış sertleşti, garip bir grip salgını sardı etrafı. Duyuyoruz fakat uzaktan. Köyde henüz bir olgu mevcut değil. Durumdan çıkarıp bir manita vasıtasıyla ithal ettim virüsü. Içki bir sürü rahatsızlığı gizler. Senelerdir hasta olmamışım. Kendime bakıyorum ya, alkol yok. Fena hastalandım.

“dahası kanlı öksürük”

”Lan” dedim ”grip böyle bir şeymiş demek ama. İlaç bilmiyorum, doktora gitmiyorum. Berbat haldeyim, yataktan çıkamıyorum. bir de kanlı öksürük başladı mı?

”Benim serum yeme zamanım gelmiş,” dedim. Güvendiğim bir arkadaşımla hastaneye gittim. Hastanede bayılmışım. Gözümü açtığım bir ara birisi gelip, ”Ailenize haber vermemiz gerekiyor” dedi. Ailemi telaşlandırmak istemiyordum, menajerim aklıma geldi. Sonrasını cümbür cemaat basından biliyor.

“Beni köye gönderin”

Bunlar başıma geldikten daha sonra her zaman şunu düşünüyordum: Köye gitmem lazım. Hep benim Avrupa’da bir sanatoryumda yatmamı tasarlıyorlardı. Bütün doktorlarıma ısrarla, ”Beni köye gönderin. Ben köye gideceğim ve iyi olacağım” diyordum. O Kadar de oldu. Köye geldiğimde bütün köy çok üzüldü. Çünkü 90 kiloydum, görenler çok şaşırıyor lakin belirlenmiş etmiyorlardı. Ben hastanede yatarken her şey duyulmuş. Bana böylece iyi davrandılar ki anlatamam. Kapıma köy yumurtası, mandalina, keçi peyniri filan koyuyorlardı aralıksız. İstanbul’da olsam kimsenin umurunda olmazdı. Ve o vakit belli kararımı aldım: Bundan Böyle burada oturmuş yaşayacağım ve hiç gitmeyeceğim.

“Doktor ‘Parmakları keselim’ dedi”

Parmaklarım iyice siyahlaşmıştı. Yalnızca o yüzden gittim İstanbul’daki hastaneye, hekim da, ”Parmakları keselim,” dedi. O ameliyattan sonra iki ay daha yattım hastanede. Sonda döndüm köyüme. Doktorlar hala seni Avrupa’ya gönderelim diyordu. Fakat neyle gideceğiz ancak Avrupa’ya? O Kadar basit yok oralarda çare elde etmek. Fazla para gerekiyor. Geldim ve burada iyileştim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.